Bayram sonrası bloğumun başına geçtiğimde ; bayram boyunca yapılan yemeklerin fotoğraflarını ve tariflerini yayınlamayı planlıyordum aslında.Ama hayatta ne yazık ki herşey planladığımız gibi gitmiyor.
Bayramın dördüncü günü gecesi rahatsızlanan sevgili babaanneciğimi cumartesi günü toprağa verdik.Hayat dolu ,dinç ,gezmeyi eğlenmeyi seven çok çok iyi bir insandı babaannem.Bizler onunla beraber büyüdük.Çocukken saçlarım upuzundu ,annem tararken acıtırdı da babaneme taratırdım saçlarımı ,o usul usul acıtmadan tarardı.
Hasta olsun ,azıcık uzansın " babaanne gezmeye gidiyoz " dediğimizde hemen kalkar giyinir ,biz nereye gidersek gelirdi.Sinemalara,pikniklere,pazarlara az gitmedik beraber.
Bebeğimin olacağını duyunca çok sevinmişti,o kadar heves ediyorduk ki onu beraber büyütmeye. Kundak yapmayacak mıyız diyordu ,ben de babaanne şimdiki bebekler kundakta mı durur diyordum ona.Vefat etmeden önce bebeğe bir sürü giysi almıştık beraber, bunları ben alayım demişti. Üzerinde görmek kısmet olmadı.
Hep korkardım,kendi evimdeyken vefat haberini alıp onu son kez görememekten,gerçi büyük bir rahatsızlığı yoktu ama yine de bir gün olacağını biliyor insan.Allah'tan bayram tatiliydi de hep yanındaydık.Tatili beraber geçirdik.Bayramın dördüncü günü gece rahatsızlanmış , tansiyonu çıkmış biraz, annemle babam ilgilenmişler,sonra düşmüş tansiyonu düzeldi diye düşünmüşler.
Gece saat üçte ben kalktım,hamileliğimin başından beri pek uyuyamıyorum zaten ,sık sık kalkıyorum gece de.Baktım babanemim odasının ışığı yanıyor.Hemen girdim,babanem iyi değil.Yüzü sapsarı olmuş,elleri ayakları buz gibi.Nefes almakta zorluk çekiyorum dedi.Kolonya sürdüm yüzüne,ellerine.Hemen eşimi annemleri çağırdım.Dedim babanem rahatsızlandı.Canım babanem de bana birşey olursa şurada şuyum var diyor bir yandan.Babanne diyorum böyle konuşma iyisin sen ,birşey olmayacak sana.
Hemen vakit kaybetmeden acile götürdüler,ben hamile olduğum için beni almadılar yanlarına.Evde sabaha kadar dua ettim.Sabaha kadar hastanede kaldı.Kalp yetmezliğinden şüphelendiler.O hastanede bayram tatili dolayısıyla kalp doktoru olmadığı için sabah başka bir hastaneye sevk ettiler.İlk başlarda müdahele ettiklerinde iyi olduğu haberini aldık , fakat daha sonra durumu ağırlaştı ve yoğun bakıma aldılar.Her telefon çaldığında içim bir hoş oluyordu.İyi haberlerini almak için hep dualar ettim .Evde haber beklemek gerçekten çok çok zor.
Cuma gecesi sabaha karşı yoğun bakımdan ağırlaştı diye aradılar.Biz yine de ümidimizi yitirmedik fakat annemler eve acı haberle döndüler.İçimin nasıl yandığını anlatamam,ne kadar ani ve derin bir üzüntü yaşadığımızı da.
Ölüm Allah'ın emri,hepimizin başına gelecek bir gerçek fakat her ne kadar bunu bilsek de acısını içimizde hissetmemek imkansız. İnsan sevdiği birini kaybettiğinde ciğerine kırk tane mum saplanır derler,her gün bir tanesi sönermiş.Ama bir tanesi hep kalırmış ki her aklına geldiğinde burnunu sızlatırmış.Gerçekten de çok doğru , insanın acısı günden güne azalıyor,dayanılacak bir hal alıyor fakat tamamen geçmesi mümkün değil.
O kadar güzel adetlerimiz var ki, cenaze evine gelen giden ziyaretçilerle avunduk hep.Herkes gidip de evde yalnız kaldığımızda bomboş geldi ev birden bire. Herkes yemekler yapmış getirmiş,ev doldu taştı gelen yemeklerle.O kadar çok seveni varmış ki sağolsun hepsi.
Babaanneciğimin mekanı cennet olsun , huzur içinde yatsın İnşallah...
Yorumlar
HAYAT BÖYLE BİRŞEY İŞTE BİR CAN GELİYOR.CANIMIZA CAN KATMAYA.BİR CAN GİDİYOR.CANIMIZDAN CAN KOPUYOR.
SEN KENDİNE DİKKAT ET.
SEVGİLERİMLE