Piknik
Bu haftasonuna biraz neşesiz girdim.O yüzden de bir türlü hafta sonu için doğru düzgün bir plan yapamadım.Bir yandan birşeyler yapmak istiyorum bir yandan da canım hiçbirşey yapmak istemiyor.Neticede yine İzmit'e gitmeye karar verdik,daha doğrusu ayaklarımız bizi oraya götürdü.
Pazar günü nereye gideceğimize karar verene kadar saat neredeyse dördü buldu.En sonunda o saatten sonra pikniğe gitmeye karar verdik.Hemen halamlara haber verdik hazırlanmaları için,yarım saate kadar hazırlanıp çıktık.
Gittiğimiz piknik alanı Hereke'de deniz kenarında oldukça büyük bir yerdi.Ağaçların altında bir tarafında deniz hoş bir mekan olabilecek bir yer olmasına rağmen doğanın sunduğu bu avantaj işletmeci tarafından çok iyi kullanılamamıştı bence.
Çok kalabalık olunca boş masa bulmakta epey zorlandık,hatta bir ara ümidimizi kesip geri dönmeyi bile düşünmedik değil.Uzun aramalarımız sonunda biraz güneş de gelse bir masa bulduk.Yerleştik,hemen mangalımızı yakmaya başladık ki abim ileride gölgede bir masanın boşaldığını söyleyince hemen eşyalarımızı tekrar toplayıp oraya taşıdık.Tabi sıcak mangalı taşımak o kadar kolay olmadı.
Biz bunları yapana kadar saat epey ilerledi karınlar da acıktı tabi.Beyler mangalla uğraşırken biz de hemen soframızı hazırladık.
Sonunda saat altı vardı sanıyorum masaya oturabildik.Biraz sohbet muhabbetten sonra evimize döndük ama ben yorgunluktan ölüyordum.Sanki arabayı ben kullanmış,mangalı ben yapmış,bütün o eşyaları ordan oraya ben taşımıştım.Akşam annemle günün kritiğini yaptığımızda ikimizde gittiğimiz yerden pek memnun kalmadığımız sonucuna vardık,bir dahaki sefere kararsız olduğumda ya planı ben yapmayacağım ya da evde oturup hiçbiryere gitmeyeceğim,çünkü sonuç pek olumlu olmuyor.
Yorumlar